9 Ocak 2008 Çarşamba

suyun vücut için önemi

Vücut sıvılarında bulunarak, eklemlerin kayganlaşmasına neden olur. -İdrarla zararlı maddelerin atılmasını sağlar. -Tükürük ve mide salgısında bulunarak, besinleri sindirir. -Hücre ve kas dokularını güçlendirir. -Karbonhidratları, yağları, proteinleri, hormonları ve oksijeni, kanda bulunarak kaslara taşır. Zararlı maddeleri dokulardan uzaklaştırmayı sağlar. -Cildi gerginleştirir, parlaklık kazandırır. -Şişmanlığa karşı su Vücudun su toplamaması için, bol miktarda su içmek gerekir. Ayrıca diyet yapıyorsanız, dikkat etmeniz gereken bir nokta da şu ki, yakılan her 100 kalori için, en az 4 su bardağı suya ihtiyaç duyulmakta. Su miktarında azalma oldukça, vücutta depolanan yağ miktarı da artmaya başlar. Nedenine gelince; böbrekler yeterli miktarda su almazlarsa, iyi çalışmazlar. Bu görev de karaciğerin olur. Karaciğer böbreklerin görevini üstlendiğinde ise, daha az yağı enerjiye dönüştürür. Bu da zayıflamayı son derece olumsuz etkiler. Vücut özellikle geceleri su almadığı için, sabahları uyandığınızda hemen bir bardak su içmeyi ihmal etmemelisiniz. Öğlen ve akşam yemeklerinden önce içeceğiniz bir bardak su, iştahı bastırıp, mideyi doldurur ve sindirime iyi gelir. Spor yapmadan önce içilen bir bardak su da yine metabolizmayı çalıştırırken, kas glikojeninin tükenmesinin önüne geçer.

su ilaçtır

Su, vücudu içten temizler.Saç ,deri,tırnaklar bunların hepsinin sağlıklı ve temiz olması için suya ihtiyacımız vardır.
Su,çok içildiğinde vücudun atıklardan temizlenmesini sağlar.
Su, fazla içildiğinde sindirim sistemi ve metabolizma,böbrekler,kalp ve dolaşım görevlerini daha iyi yaparlar.Bu da organlar ve özellikle deri için iyidir.
Su bize hayati önemi olan maddeleri sağlar.Taşıma aracı olan kan olmasa vücudumuzda hücreler metabolizma işlemini devam ettiremezler. Kan büyüme hücreleri ve organları hayati önemi olan maddelerle besler.Ne kadar fazla su içersek ,kan daha iyi akar ve vücut fonksiyonları daha iyi çalışır.
Su, doyurur ve diyetlerde çok içilmelidir. Bu yüzden içme ve kullanma suyu sürekli ve güvenilir bir şekilde temin edilebilmelidir.İnsanların içme,kullanma endüstri ve tarımsal sulama gibi ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra su çeşitli nitelik değişimlerine yani kirlenmeye uğramaktadır.Ayrıca kullanılan su tekrar doğaya geri verilmektedir.Bu nedenle içerik ve miktar açısından son derece kısıtlı olan su kaynakları da kirlenmektedir.Kullanılma özellikleri yok olmakta ve olumsuz sonuçlar açığa çıkmaktadır.Bütün bunların sonucu olarak çevre temizliğine dikkat etmeliyiz.İçme suyu kaynaklarımızın korunması daha uzun süre temiz ve sağlıklı su içmemizi sağlar.Ayrıca depolarda sağlıklı şekilde toplanan sular binalarda hidrofor depolarında bekletilmeden kullanılmalıdır.Hidrofor depoları en az yılda bir defa temizlenip bakımı yapılmalıdır.Şebekede basınç yeterli olduğu için hidrofor depoları kullanılmayıp içinde su bekletilmektedir.Bu bekleyen su şebeke kesintilerinde bina içine verilmektedir. Bu durum sakıncalıdır.Depoda bekleyen suyun belli aralıklarla kullanılması ve suya devirdaim yaptırılması gereklidir.Aksi takdirde hidrofor deposunda uzun süre bekleyen suyun özellikleri değişebilir.Şebekeden sağlıklı bir şekilde gelen suyu temiz ve bakımlı hidrofor depolarında toplayarak kullanmalıyız. Hidrofor depolarının bakımı ve temizliğini KASKİ Genel Müdürlüğüne müracaat edildiği zaman yapılmaktadır

5 Ocak 2008 Cumartesi

Hamilelik ve Su

Hamilelikte görülen bazı yakınmaların tolere edilmesi güç olabilmektedir. Bu yakınmaların en önemlileri, kabızlık, idrar yolu enfeksiyonları ve hemoroidlerdir. Yeterli sıvı alımı, dışkının yumuşamasını sağlayarak kabızlığı ve dolayısıyla hemoroid oluşumunu engellemektedir. Öte yandan su tutulumu ve şişlikler de çoğu zaman rahatsızlık vericidir. Bu yakınmaları, en aza indirmenin yolu yeterli miktarda su içmekten geçmektedir. Sanılanın aksine fazla su içilmesi su tutulumuna neden olmamaktadır.Sıvı alımı başından sonuna kadar hamileliğin her döneminde son derece önemlidir. Yeterli bir hidrasyon, yani sıvı alımı anne adayının kendini enerjik hissetmesine yardımcı olmasının yanı sıra cilt kuruluğu gibi problemlerin de görülmesini engellemektedir. Ayrıca yeterli sıvı alındığında hem annenin hem de bebeğin kanındaki elektrolit dengesi kolaylıkla sağlanabilmektedir.Hamilelikte salgılanan hormonlar, kişinin sıvıları kullanım şeklini değiştirmektedir. Hamileliğin son dönemleri yaklaştıkça, kan hacmi yaklaşık 1.5 katına çıkmaktadır. Hamilelik döneminde, solunum yolu ile akciğerlerden kaybedilen su miktarı da hamilelik öncesine göre daha fazladır. Bebeğin içinde bulunduğu amniyon sıvısı her 3 saatte bir kendini yenilemektedir. Yetersiz su alımına bağlı dehidrasyon durumunda amniyon sıvısının miktarı azalabilmektedir.Hamilelikte dehidrasyonun bir başka olumsuz etkisi de erken doğum ağrılarıdır. Dehidrasyon durumunda salgılanan bazı hormonlar, doğum kasılmalarını başlatan hormonu taklit ederek erken doğum kasılmalarına neden olabilmektedir. Erken doğum tehtidi tedavisinde ilk yapılan işlemin, damar yolu açarak sıvı verilmesi olduğunun hatırlanması sıvı alımının önemini belirtmek açısından dikat çekicidir. Çoğu zaman hafif kasılmalar sadece sıvı verilmesi ile kaybolup gitmektedir.Su, vücudun taşıma sistemidir, besin maddelerini ve oksijeni, kan yolu ile bebeğe taşımaktadır. Aynı zamanda hamilelikte sık görülen ve erken doğum ile düşüklere neden olabilen idrar yolu enfeksiyonlarının önlenmesinde de aktif rol almaktadır. Yeteri kadar su içilirse idrar seyrelmekte ve enfeksiyon olasılığı azalmaktadır.Sağlıklı bir hamilelik geçirmek için günde en az 8-10 bardak su içilmelidir. Anne adayı aktif çalışan bir kişiyse veya egzersiz yapıyorsa alması gereken miktar biraz daha fazladır. Her 1 saatlik egzersiz için 1 bardak fazla su içmelidir.Meyve suları, günlük sıvı alımında tercih edilebilecek maddelerdir ancak bunların fazla miktarda kalori içerdiği unutulmamalıdır. Oysa, su hiç kalori içermeyen nadir maddelerdendir. Kahve, çay, kola gibi kafein içeren maddeler idrar söktürücü etki gösterdiklerinden günlük sıvı alımında herhangi bir değer taşımazlar. Bunlar alınan miktardan daha fazla idrar çıkartılmasına ve sonuçta su kaybına neden olurlar.Yeterli su alımı için önerilerSu içmek için susamayı beklemeyin. Bu şekilde davrandığınızda su alımınızın yeterli olmadığından emin olabilirsiniz. Her öğünde mutlaka bir bardak su için.Sabah kalktıktan sonra öğlen yemeğine kadar en az 2 bardak su için, aynı şekilde öğlen ve akşam üzeri arasında da iki bardak içmeye çalışın.Yatmadan önce mutlaka bir bardak su içme alışkanlığını edinin.Asitli içecekler yerine su içmeyi deneyin. Gazete okurken ya da televizyon seyrederken su için.Suyun tadından (ya da tatsızlığından) hoşlanmıyorsanız içine bir iki damla limon ya da portakal suyu ekleyerek tatlandırmayı deneyin

Ne kadar su içmek gereklidir?

Normal bir erişkinin günde ortalama 10-12 bardak su içmesi gereklidir. Bazı durumlarda bu miktar artar:Aşırı sıcak ya da soğuk havalarda vücut sıcaklığını sağlamak için, Egzersiz sonrası ter ile atılan suyu yerine koymak için, Hamilelikte hem artan kan miktarı hem de gelişmekte olan bebek nedeniyle, Emziren kadınlarda süt üretimi nedeniyle, Ateş, ishal, kusma gibi durumlarda dehidrasyonu engelemek amacıyla normalden daha fazla su içilmelidir. Halk arasındaki yaygın ama yanlış bir inanış ishal olunduğunda su alınmaması gerektiğidir. İshalin nedeni, su fazlalığı değil barsaklardaki patolojilerdir. Bu nedenle ishal durumunda kaybedilen su yerine konmaz ise hayati sonuçlar ortaya çıkabilmektedir. İshal olan bebeklere yeteri kadar su verilmemesi ülkemizdeki bebek ölümlerinin en önemli sebeplerindendir. Yeteri kadar su içildiğinde, fazla su idrar olarak atılmaktadır. Bu durumda idrarınızın rengi açık ve berrak olmasına karşın su alımı kaybı karşılamadığında, idrar miktarı azalmakta, rengi koyulaşmakta ve daha konsantre hale gelmektedir. Bu durumda, beyne ulaşan sinyaller susuzluk hissetmenize ve su kaybını kısıtlayıcı bazı hormonların salınmasına neden olmaktadır.İnsanlar için tek kaynak içilen su değildir. Günlük beslenme içinde yer alan pek çok madde su içerir. Elmanın yaklaşık %84'ü, üzümün %81'i, sütün %50'si, ya da domates çorbasının %80'inden fazlası gerçekte sudur. Ancak bu besinlerin içinde bulunan bazı maddeler idar söktürücü etki gösterebileceğinden sadece besinler ile alınan su hiçbir zaman yeterli olamamaktadır.

Suyun insan vücudundaki görevleri nelerdir?

Su, vücutta gerçekleşen tüm kimyasal reaksiyonlar için gerekli ortamı sağlamaktadır. Bu kimyasal reaksiyonlar sonucu ortaya çıkan ürünler, atık maddeler ve besin maddeleri de suda çözünerek taşınmaktadır.Su, yaşamın devamı ve sağlığın idamesi için gerekli bir maddedir. Organizmada gerekleşen hemen hemen her fonksiyonda görev almaktadır. En önemli görevleri:· Vücut sıcaklığının ayarlanması · Besin maddeleri ve oksijenin taşınması · Atık maddelerin hücrelerden uzaklaştırılması · Eklemlerin düzgün işlev görmesinin sağlanması · Cildin nem ve elastikiyetinin sağlanması · Sindirimin kolaylaştırılması · Organ ve dokuların korunmasının sağlanmasıdır Hücrelerimizi çevreleyen suyun sadece yüzde ikisini kaybettiğimizde, yaklaşık %20'lik bir enerji kaybına uğrarız. Sadece bu bile suyun insan yaşamı için ne kadar önemli olduğunu anlamak için yeterlidir. Su, tüm canlılar için olduğu gibi insan için de en önemli yaşamsal maddedir. Bir insan hiçbir şey yemeden yaklaşık 1 hafta hayatını devam ettirebilir. Oysa, hiç su içmeden en fazla 3 gün hayatta kalabilir. Eğer normal bir sıcaklıkta ve rüzgarsız ortamda hiç hareket etmeden sabit bir şekilde durabilirsek, bu süre bir kaç gün daha uzayabilir. İnsan vücudu suyu depolayamadığı için insanlar, açlığı uzun süre tolere edebilmelerine karşın susuzluğa karşı dayanıksızdır. Varolan suyun tamamına yakını aktif olarak kullanılmaktadır.Vücut, su kaybettiğinde eğer yeterli su alımı yoksa elinde kalan suyu koruyabilmek için inanılmaz bir mücadeleye girmektedir. Bu doğrultuda metabolizmasını yavaşlatır, idrar çıkışını çok azaltır ve neredeyse hiç idrar çıkartmaz.Vücuttaki su miktarının azalması ‘dehidrasyon’ olarak adlandırılmaktadır. Normalde bir insan günde yaklaşık 2 litre yani 10 bardak kadar su kaybetmektedir. Su kaybı sadece terleme ya da idrar yoluyla gerçekleşmemektedir. Nefes alıp verirken de önemli oranda su, buhar şeklinde kaybedilmektedir. Bu durumu, soğuk havalarda ya da soğuk bir cam veya aynaya üflediğinizde fark edebilirsiniz. Öte yandan dışkı da önemli bir su kaybı etkenidir. Günlük kaybedilen bu miktar, fazla sıcak olmayan bir havada ve spor yapılmadığı zaman kaybedilen miktardır. Normal vücut fonksiyonları sonucunda yitirilen bu su mutlaka yerine konulmalıdır ve en iyi yöntem direkt olarak su içmektir. Dehidrasyon, zaman zaman çok ciddi boyutlara ulaşabilir. Şiddetli dehidrasyon durumunda kişinin hastaneye yatırılması ve açığının damardan verilen sıvılarla kapatılması gerekebilir. Ancak hafif dehidrasyon bile zaman kaybedilmeden önüne geçilmesi gereken acil bir durumdur. Su eksikliği kişinin konsantrasyon kapasitesini etkilemekte, enerjisini azaltmakta ve organların normal şekilde çalışmasını engellemektedir.Dehidrasyonun en erken bulgusu ağız ve boğaz kuruluğudur. Ancak pek çok kişi bu bulguların farkına varmamaktadır. Bu nedenle susama hissi uyanmadan önce yeteri kadar su içmek önemlidir. Dehidrasyonun bulguları: Ağızda ve boğazda kuruluk, Susuzluk, Baş dönmesi, Kaslarda kramplar, Ciltte kuruluk, Başağrısı, Bulantı, Ani geç kaybı ve halsizlik, İdrar renginin koyulaşması ve miktarının azalmasıdır

SAGLIKLI SU ICIN

Hangi yasta olursaniz olun sagliginiz icin yeteri kadar kaliteli su Tuketmelisiniz. Tukettiginiz suyun sadece miktarlarina degil, Temizligine ve icerigine de dikkat etmelisiniz. Saglikli suyun Saglikli insan anl***** geldigini bilmeli hucrelerinizin sadece Susuzlugunu gidermekle yetinmemeli, onu saglikli bir su ile Beslemelisiniz. Su ihtiyaci hangi durumlarda artar Sicak ve nemli havalarda su kaybiniz artmaktadir. Hamilelerin ve sut veren annelerin su ihtiyaclari daha fazladir. Cok sicak veya soguk isilara maruz kaldiginizda, Boyle bir ortamda Calistiginizda, su ihtiyaciniz artacaktir. Yuksek posali bir beslenme plani uygularken yeteri kadar su Tuketmezseniz kabizlik sorunu ile karsilasirsiniz. Uzun sureli havayolu seyahatlerinizde kabin isisinin yuksek olmasi Halinde su kaybiniz artar, su ihtiyaciniz cogalir. Agir bedensel faaliyet gerektiren bir is yapiyorsaniz, yogun ve uzun Sureli bir fiziksel aktivitede bulunuyorsani z terleme yolu ile su Kaybiniz artacaktir. Fiziksel cabanizin yogun ve uzun sureli olmasi Solunum yolu ile de su kaybi artisina yol acabilir. Atesli hastaliklarda, ishal ve kusma gibi sorunlarinizda su kaybiniz Ciddi duzeylere ulasabilir. Susuzluk hastaliginizin seyrini Agirlastirabilir. Bagisiklik cevabinda yetersizligine yol acarak Iyilesme surecinizi zora sokabilir

SU AZLIGI NE YAPAR

Su kaybi yerine konulmadigi veya arttiginda gucsuzluk, halsizlik ve Bitkinlik hissi olusuyor. Bedensel performans hizla azaliyor. Sivi Kaybinin daha DA artmasi halinde kan basincinda dusme, bellekte Bozulma, hareket etmede gecikme ve guclesme basliyor. Eger su kaybi Sicak bir ortamda olusmussa sicak carpmasi veya sicaklik soku gibi Ciddi sorunlar basliyor. Eger kayip toplam su miktarinin yuzde 20'sine Ulasmissa yasamsal riskler ortaya cikiyor